Cemaatleri/Tarikatları neden mi eleştiriyoruz? Çok basit. Türk insanı bir şeyi analiz ederken daima duygusal yaklaşır, her sakallıyı dedesi zanneder. 21. yüzyılın "Kamuflaj" yüzyılı olduğunu bilmeyenlerin Cemaat/Tarikat aldatmacasına inanmaları çok normal bir durum. Tarikatları üç sınıfa ayıralım. Bunlar; ibadet sınıfı, organizatör sınıfı, parayı çuvallayanlar sınıfı olarak 3'e ayrılır. Alttaki sınıfın orta sınıftan ya da üst sınıftan haberi yoktur. Çünkü sorgulamak gibi bir uğraşları yoktur. Yarattıkları o "Suni" İslam dini, onlara sorgulamayı değil, koşulsuz biat etmeyi öğütler. Bu alttaki sınıftan düzenli bağış yapmaları istenir, üst sınıfa ait kendi ticari mallarının satın alınması istenir. Böylece kendi aralarında para sirkülasyonu oluşturup; tarikatların ana bütçesini-sermayesini oluştururlar. Araştırın. Bunlar sadece benim bir tarafımdan uydurduğum hikayeler değil. Yanmayan kefen, okunmuş su, bilmem ne satanlar ben değilim, cemaatler. İslam...
İdris Ustanın hayat hikayesini merak ediyorsanız, onu kendi ağzından dinleyin: Tıkla İdris Ustayı bir izleyici olarak tanımlamak gerekirse; biraz çılgın, fazlasıyla özgürlükçü ruha sahip, yaşamdan zevk almasını bilen bir adam. Kimilerine göre bir akıl hocası, yaşam koçu, kişisel gelişim uzmanı. Ustayı can kulağıyla dinlersek eğer; çok şey öğreniriz. Ustanın izleyicilerinden maddi bir beklentisi yok. Hatta videolarına reklam bile koymuyor. Çünkü, İdris Usta maddi bir doyuma ulaşmış, insanların gözünü açmasını isteyen, insanların artık "modern" kölelik yaşantısından uzaklaşması gerektiğini ifade eden bir büyüğümüz. Bu yüce gönüllü insana atılan iftiraların başında; misyoner olduğu, insanları dininden ve manevi değerlerinden uzaklaştırmak için kullanılan bir kukla olduğu söylemleri geliyor. * Bu yazı İdris Ustayı ne övmek için, ne de yermek için yazılmıştır. Yalnızca felsefesini, karakterini, görüşlerini ele almak için yazılmıştır. * Kendi diliyl...