İdris Ustanın hayat hikayesini merak ediyorsanız, onu kendi ağzından
dinleyin: Tıkla
İdris Ustayı bir izleyici olarak tanımlamak gerekirse; biraz çılgın, fazlasıyla özgürlükçü ruha sahip, yaşamdan zevk almasını bilen bir adam. Kimilerine göre bir akıl hocası, yaşam koçu, kişisel gelişim uzmanı. Ustayı can kulağıyla dinlersek eğer; çok şey öğreniriz.
Ustanın izleyicilerinden maddi bir beklentisi yok. Hatta videolarına reklam bile koymuyor. Çünkü, İdris Usta maddi bir doyuma ulaşmış, insanların gözünü açmasını isteyen, insanların artık "modern" kölelik yaşantısından uzaklaşması gerektiğini ifade eden bir büyüğümüz.
Bu yüce gönüllü insana atılan iftiraların başında; misyoner olduğu, insanları dininden ve manevi değerlerinden uzaklaştırmak için kullanılan bir kukla olduğu söylemleri geliyor.
*
Bu yazı İdris Ustayı ne övmek için, ne de yermek için yazılmıştır. Yalnızca felsefesini, karakterini, görüşlerini ele almak için yazılmıştır.
*
Kendi diliyle sevgili ustamız takipçilerine şunları tavsiye ediyor;
Kendi işinizi başlatın,
Kavga etmeyin, birbirinizi kırmayın,
Evde oturmayın, hazır yemeyin,
Paranızı ve eşyalarınızı paylaşın,
Bol bol dua edin ve şükredin. Fakat, daha fazlasını kazanmak için çaba gösterin.
İdris Usta Türkiye'de yaşamanın zorluklarını anlatıyor. Bir dönemler kendisi de Türkiye'de yaşadığı için Türkiye'nin atmosferini bizlerden daha iyi bildiği bir gerçektir. Kendisini eleştirenlerin büyük çoğunluğu, küfür ettiği için eleştiriyor. Bir bakıma haklılar ama, adam bu yaştan sonra kendini değiştirecek değil ya! Öyle değil mi?
..
Şahsen bu yazıyı yazan ben, (Onur Ulaş) İdris Usta kanalının ilk kurulduğu günden beri sıkı izleyicisiyim.
Ustamızın genel eleştirileri şu yönde oluyor; Asgari ücretin ve alım gücünün komik bir seviyede olduğu, yöneticilerin halkı soyduğu, Türk insanının birileri tarafından köle olarak kullanıldığı.
Tabii bu fikirler tamamen kendi açısından bakılarak ortaya atılan fikirler. Ama ne yalan söyleyeyim bu görüşlere katılmamak elde değil.
Konuşmalarında sürekli ifade ettiği ve vurgu yaptığı şey: Alım gücü paritesi.
İdris Usta, Türkiye, ABD ve Avrupa'nın alım gücünü kıyaslayarak konuşmalar yapar. Yeri gelir "Ağabey, şu villalar bilmem kaç dolar.." diyerek açıklama yapar, yeri gelir, "Sizin asgari ücretiniz, emekli maaşınız, benim kahve param kadar" diyerek alım gücüne vurgu yapar. Haksız da sayılmaz, Türkiye'nin alım gücü paritesi berbat bir durumdadır.
Kendisi çokça et fiyatlarına, araba fiyatlarına, ev fiyatlarına, özgürlük ve demokrasi değerlerine dikkat çeker. Tabii bir görüşe, bir partiye, bir ideolojiye sıkı sıkıya bağlı, bağnaz ve yobaz kişiler ustamızı sırf bu yüzden eleştirirler. Sadece eleştiri ile kalsa yine iyi, kendisine ve karısına hakaret edenler bile oldu. Usta bu kişilere sadece gülüp geçiyor. Onların aciz olduklarını, kör ve cahil olduklarını söylüyor. Kendisine küfür edenlerin aslında birer kukla olduklarını söylüyor.
Çok değerli ustamız ara sıra takipçilerine kızar. Onlara der ki; beni neden arkadaşlarınıza tavsiye etmiyorsunuz, neden basına çıkarmıyorsunuz, neden videoları mı paylaşmıyorsunuz..
Ustamızın bu yakarışları tamamen haklı yakarışlar. Ama medyamız satılık olduktan sonra elimizden ne gelir ustacığım. Biz de ancak böyle kuytu köşedeki blog ve siteler olarak senin adını duyurmaya çalışırız. Mazur gör, elimden, elimizden sadece bu kadar geliyor.
Usta, aslında takipçilerine kızmıyor. Satılık Türk medyasına kızıyor. İstediği tek şey daha fazla kişiye dokunabilmek, daha fazla kişinin gözlerini açabilmesini ve hayatını sorgulamasına teşvik ettirmek.
Yani bunu "Çıkara dayalı beklenti" olduğunu söylemek tamamen küstahlık ve aptallık olur.
İdris ağabeyin çok sevdiği iki köpeği vardı. Bir tanesi geçen haftalarda hayatını kaybetmişti, diğeri çok şükür hayatta.
Son olarak bir yazar olarak, bir genç olarak şunları ifade etmek istiyorum. Herkes eleştirilebilir fakat, hiç kimse bir başkasına hakaret edemez. Eleştirinin ve hakaretin farkını anlamak, sınırlarını bilmek lazım. Sözüm ona kendisine hakaret eden gafiller, Ustamızın amacı prim yapmak, para kazanmak olsa, şimdiye reklam almış, popüler kültüre karışmıştı.
Gençlere her daim verdiği fikirler ve tavsiyeler, bizlerce "rehber" olarak kabul edilmiştir. Ustamızın hayatında her anlamda başarılar, uzun ve sağlıklı ömürler dilerim.
*
Bu yazı reklam amacı güdülmeden, maddi bir beklenti olmadan yazılmıştır. Kendisini uzun yıllar medyadan takip ettiğim için kendime bu yazıyı yazmayı görev bildim.
*
İdris Ustanın mottoları:
"Sizin emekli/asgari ücretiniz benim kahve param."
"Ağabeycim onu demek istedim."
"Oğlum kendi işini başlattın mı? Yok. Az kullanılmış karı buldun mu karı? Yok. Oğlum senden hiçbir şey olmaz."
Bu yüce gönüllü insana atılan iftiraların başında; misyoner olduğu, insanları dininden ve manevi değerlerinden uzaklaştırmak için kullanılan bir kukla olduğu söylemleri geliyor.
*
Bu yazı İdris Ustayı ne övmek için, ne de yermek için yazılmıştır. Yalnızca felsefesini, karakterini, görüşlerini ele almak için yazılmıştır.
*
Kendi diliyle sevgili ustamız takipçilerine şunları tavsiye ediyor;
Kendi işinizi başlatın,
Kavga etmeyin, birbirinizi kırmayın,
Evde oturmayın, hazır yemeyin,
Paranızı ve eşyalarınızı paylaşın,
Bol bol dua edin ve şükredin. Fakat, daha fazlasını kazanmak için çaba gösterin.
İdris Usta Türkiye'de yaşamanın zorluklarını anlatıyor. Bir dönemler kendisi de Türkiye'de yaşadığı için Türkiye'nin atmosferini bizlerden daha iyi bildiği bir gerçektir. Kendisini eleştirenlerin büyük çoğunluğu, küfür ettiği için eleştiriyor. Bir bakıma haklılar ama, adam bu yaştan sonra kendini değiştirecek değil ya! Öyle değil mi?
..
Şahsen bu yazıyı yazan ben, (Onur Ulaş) İdris Usta kanalının ilk kurulduğu günden beri sıkı izleyicisiyim.
Ustamızın genel eleştirileri şu yönde oluyor; Asgari ücretin ve alım gücünün komik bir seviyede olduğu, yöneticilerin halkı soyduğu, Türk insanının birileri tarafından köle olarak kullanıldığı.
Tabii bu fikirler tamamen kendi açısından bakılarak ortaya atılan fikirler. Ama ne yalan söyleyeyim bu görüşlere katılmamak elde değil.
Konuşmalarında sürekli ifade ettiği ve vurgu yaptığı şey: Alım gücü paritesi.
İdris Usta, Türkiye, ABD ve Avrupa'nın alım gücünü kıyaslayarak konuşmalar yapar. Yeri gelir "Ağabey, şu villalar bilmem kaç dolar.." diyerek açıklama yapar, yeri gelir, "Sizin asgari ücretiniz, emekli maaşınız, benim kahve param kadar" diyerek alım gücüne vurgu yapar. Haksız da sayılmaz, Türkiye'nin alım gücü paritesi berbat bir durumdadır.
Kendisi çokça et fiyatlarına, araba fiyatlarına, ev fiyatlarına, özgürlük ve demokrasi değerlerine dikkat çeker. Tabii bir görüşe, bir partiye, bir ideolojiye sıkı sıkıya bağlı, bağnaz ve yobaz kişiler ustamızı sırf bu yüzden eleştirirler. Sadece eleştiri ile kalsa yine iyi, kendisine ve karısına hakaret edenler bile oldu. Usta bu kişilere sadece gülüp geçiyor. Onların aciz olduklarını, kör ve cahil olduklarını söylüyor. Kendisine küfür edenlerin aslında birer kukla olduklarını söylüyor.
Çok değerli ustamız ara sıra takipçilerine kızar. Onlara der ki; beni neden arkadaşlarınıza tavsiye etmiyorsunuz, neden basına çıkarmıyorsunuz, neden videoları mı paylaşmıyorsunuz..
Ustamızın bu yakarışları tamamen haklı yakarışlar. Ama medyamız satılık olduktan sonra elimizden ne gelir ustacığım. Biz de ancak böyle kuytu köşedeki blog ve siteler olarak senin adını duyurmaya çalışırız. Mazur gör, elimden, elimizden sadece bu kadar geliyor.
Usta, aslında takipçilerine kızmıyor. Satılık Türk medyasına kızıyor. İstediği tek şey daha fazla kişiye dokunabilmek, daha fazla kişinin gözlerini açabilmesini ve hayatını sorgulamasına teşvik ettirmek.
Yani bunu "Çıkara dayalı beklenti" olduğunu söylemek tamamen küstahlık ve aptallık olur.
İdris ağabeyin çok sevdiği iki köpeği vardı. Bir tanesi geçen haftalarda hayatını kaybetmişti, diğeri çok şükür hayatta.
Son olarak bir yazar olarak, bir genç olarak şunları ifade etmek istiyorum. Herkes eleştirilebilir fakat, hiç kimse bir başkasına hakaret edemez. Eleştirinin ve hakaretin farkını anlamak, sınırlarını bilmek lazım. Sözüm ona kendisine hakaret eden gafiller, Ustamızın amacı prim yapmak, para kazanmak olsa, şimdiye reklam almış, popüler kültüre karışmıştı.
Gençlere her daim verdiği fikirler ve tavsiyeler, bizlerce "rehber" olarak kabul edilmiştir. Ustamızın hayatında her anlamda başarılar, uzun ve sağlıklı ömürler dilerim.
*
Bu yazı reklam amacı güdülmeden, maddi bir beklenti olmadan yazılmıştır. Kendisini uzun yıllar medyadan takip ettiğim için kendime bu yazıyı yazmayı görev bildim.
*
İdris Ustanın mottoları:
"Sizin emekli/asgari ücretiniz benim kahve param."
"Ağabeycim onu demek istedim."
"Oğlum kendi işini başlattın mı? Yok. Az kullanılmış karı buldun mu karı? Yok. Oğlum senden hiçbir şey olmaz."
Yorumlar
Yorum Gönder